 |
|
 |
CENABI ALLAH'IN 99 ESMASININ ŞİFAİ YÖNLERİ
YA MÜTEKEBBİR''
BEHÇET ELCİK tarih 12.01.2008, 06:59 (UTC) | | Yâ Mütekebbir" Bir kimse karısıyla beraber olmadan önce 10 kere bu ismi okusa ve ondan sonra onunla beraber olsa ona Hak teala hazretleri salih bir zürriyet verir. (4) | | |
|
YA HALIK
BEHÇET ELCİK tarih 12.01.2008, 06:34 (UTC) | | Yâ Hâlik" Bir kimse bu ismi gece okusa Hak sübhanehu ve teala hazretleri bir melek yaratır. bu melek de kıyamet gününe kadar ibadet eder ve sevabı o kimsenin olur. (8) | | |
|
YA MUSAVVİR
BEHÇET ELCİK tarih 06.01.2008, 15:58 (UTC) | | Çocuğu olmayan bir kadın, yedi gün oruç tutup iftar vaktinde "Yâ Musavvir, Ya Bari, Ya Hâlik" isimlerini su üzerine 21 kere okuyup üfürse ve o sudan iftar eylese Cenab-ı hak bu isimlerin hürmetine makbul bir çocuk ihsan eder." (7) | | |
|
YA KAHHAR
BEHÇET ELCİK tarih 05.01.2008, 09:14 (UTC) | | İhlasla "Yâ Kahhar" diye bir müslüman bu isme devam etse, düşmanlarına karşı galip gelir, şeytani ve nefsani duygulardan emin olur. (6) | | |
|
YA VEHHAB
BEHÇET ELCİK tarih 05.01.2008, 09:05 (UTC) | | Büyük zatlar, bir kimse dua ettiği zaman 7 kere "Yâ Vehhâb" dese o kimsenin duasını Allah teala kabul eder, demişlerdir. Bir şey isteyen, düşman elinde bağlı kalan, rızkında darlık olan, ticaretinde ve kazancında çokluk ve kârlıllık olmayan veya seyrü sülûkünde her hangi bir fethi olmayan kimse üç gece veya yedi gece boyunca gece yarısı abdest alıp ve iki rekat namaz kılıp başını açarak ellerini havaya kaldırarak Yâ Vehhâb" dedikten sonra ihtiyacını Cenab-ı Hakk'a arzetse Allahü teala onun ihtiyacını karşılar, sıkıntısını giderir. (3) | | |
|
YA REZZAK
BEHÇET ELCİK tarih 03.01.2008, 13:28 (UTC) | | Bir kimse sabah namazından önce evinin dört bir tarafına batıdan başlamak üzere "Yâ Rezzâkü" diye 200 kere okursa o eve fitne ve kötülük gelmez. (5) | | |
|
|
|
 |
|
 |
|
|
|
|
|
Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla
1.Mülk elinde bulunan (Allah) ne Yücedir. O, herşeye güç yetirendir.
2.O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır.
3.O, biri diğeriyle 'tam bir uyum’ (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman (olan Allah)ın yaratmasında hiçbir 'çelişki ve uygunsuzluk’ (tefavüt) göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun?
4.Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir.
5.Andolsun, Biz en yakın olan göğü (dünya göğünü) kandillerle süsleyip-donattık ve bunları, şeytanlar için taşlama-birimleri (rücum) kıldık. Onlar için çılgınca yanan ateşin azabını hazırladık.
6.Rablerini inkar edenler için cehennem azabı vardır. Ne kötü dönüş yeridir o.
7.İçine atıldıkları zaman, kaynayıp-feveran ederken onun korkunç homurtusunu işitirler.
8.Öfkesinin-şiddetinden neredeyse patlayıp parçalanacak. Her bir grup içine atıldığında, bekçileri onlara sorar: "Size bir uyarıcı gelmedi mi?"
9.Onlar: "Evet" derler. "Bize gerçekten bir uyarıcı geldi. Fakat biz yalanladık ve: “Allah hiçbir şey indirmedi, siz yalnızca büyük bir sapmışlık içindesiniz, dedik."
10.Ve derler ki: "Eğer dinlemiş olsaydık ya da akıl etmiş olsaydık, şu çılgınca yanan ateşin halkı arasında olmayacaktık."
11.Böylece kendi günahlarını itiraf ettiler. Çılgınca yanan ateşin halkına (Allah'ın rahmetinden) uzaklık olsun.
12.Gerçek şu ki, Rablerinden gayb ile (O'nu görmedikleri halde) içleri titreyerek-korkanlara gelince; onlar için bir mağfiret (bağışlanma) ve büyük bir ecir vardır.
13.Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun. Şüphesiz O, sinelerin özünde saklı duranı bilendir.
14.O, yarattığını bilmez mi? O, Latif'tir; Habir'dir.
15.Sizin için, yeryüzüne boyun eğdiren O'dur. Şu halde onun omuzlarında yürüyün ve O'nun rızkından yiyin. Sonunda gidiş O'nadır
16.Gökte olanın sizi yere geçirmeyeceğinden emin misiniz? Bir bakmışsınız ki, o (yeryüzü) sallanıp-çalkalanmaktadır.
17.Yoksa gökte olanın üzerinize 'taş yağdıran (fırtınalı) bir rüzgar' göndermeyeceğinden emin misiniz? Siz o takdirde Benim uyarmam nasılmış bilip-öğreneceksiniz.
18.Andolsun, kendilerinden öncekiler de yalanladı. Fakat Beni inkar (etmelerine karşılık verdiğim azap) nasılmış?
19.Onlar, üstlerinde dizi dizi kanat açıp kapayarak uçan kuşları görmüyorlar mı? Onları Rahman (olan Allah')tan başkası (boşlukta) tutmuyor. Şüphesiz O, herşeyi hakkıyla görendir.
20.Rahmana karşı size yardım edecek olan kimmiş? Şu sizin ordunuz mu? Kafirler yalnızca bir gurur (kesin bir aldanış) içindedirler.
21.Eğer O, rızkını tutsa (vermese), rızkınızı verecek olan kimmiş? Hayır; onlar, bir azgınlık ve nefret içinde inatla direniyorlar.
22.Şu halde yüzükoyun sürünerek yürüyen mi daha çok hidayete erer, yoksa dosdoğru yol üzerinde dümdüz yürümekte olan mı?
23.De ki: "Sizi inşa eden (yaratan), size kulak, gözler ve gönüller veren O'dur. Ne az şükrediyorsunuz?"
24.De ki: "Sizi yeryüzünde üretip-türeten O'dur. Siz O'na toplanıp götürüleceksiniz."
25.Derler ki: "Eğer doğru söylüyorsanız, şu tehdit (ettiğiniz azap) ne zamanmış?"
26.De ki: "(Bununla ilgili) Bilgi ancak Allah'ın Katındadır. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım."
27.Nihayet onu pek yakında gördüklerinde, o inkar edenlerin yüzleri kötüleşip-karardı. Ve: "İşte bu, sizin (gerçekleşmeyecek diye) öne sürüp durduğunuz şeydir" denildi.
28.De ki: "Haber verir misiniz; eğer Allah, beni ve benimle birlikte olanları yıkıma uğratır ya da bizi esirgerse, (peki) bu durumda kafirleri acı bir azaptan kurtaracak olan kimdir?"
29.De ki: "O (Allah) Rahman olan (esirgeyen koruyan)dır; biz O'na iman ettik ve O'na tevekkül ettik. Artık siz kimin açık bir sapmışlık içinde olduğunu pek yakında bileceksiniz."
30.De ki: "Haber verin; eğer suyunuz yerin dibine göçüverecek olsa, bu durumda kim size bir akar su kaynağı getirebilir?
|
|
|